Bu yazımızda 1907 yılında kurulan Fenerbahçe’nin kuruluş döneminde rol alan kişilerin hem Galatasaray hem de diğer topluluklar ile ilişkilerine kısaca bakacağız.
GİRİŞ
Fenerbahçe Kulübü kurucuları, kulüp tüzüğünde açıkça yer almış, tartışmaya mahal vermeyecek şekilde kabul edilmişlerdir. Kamuoyu tarafından çeşitli topluluklar, kişiler ve tarihlerin Fenerbahçe Spor Kulübü kuruluşu ile ilişkilendirilmesi ise popüler bir spor tarihi konusu haline gelmiş bir durumda. Kurucu üyeler ve kurucu üye olarak tescil edilmemelerine karşın kuruluş ile ilk yıllarda görevler alan isimler pek doğaldır ki Fenerbahçe Kulübü çatısı altında buluşmadan önce farklı topluluklarda birlikte yer almışlar.
1. Fenerbahçe – Saint Joseph Kolejliler İlişkisi
Saint Joseph Koleji (bugünkü ismiyle İstanbul Özel Saint Joseph Fransız Lisesi), Fransız rahip ve eğitimci olan Saint Jean-Baptiste de la Salle tarafından kurulan Frerler cemiyetinin İstanbul’da faaliyete geçirdiği bir eğitim kurumudur. 1914 yılında 1. Dünya Savaşının başlamasının ardından Fransa ve Osmanlı Devleti’nin farklı taraflarda yer alması sebebi ile kapatılmış ve 1919 yılında tekrar eğitime başlamıştır. Halen La Salle Enstitüsü’ne bağlıdır. (Saint-Joseph Lisesi, 2021) Okul, kuruluş dönemi ve sonrası yıllarında kulüp için önemli insan kaynağı sağlamıştır.
Saint joseph Lisesi Eğitim Vakfı tarafından 2002 yılında yayınlanan St. Joseph öyküsü isimli kitapta Fenerbahçe’nin ilk şampiyon kadrosunda bulunan ve daha sonra başkanlık görevini de yürüten Said Selahaddin bey şu şekilde aktarıyor
“Türkçe öğretmenimiz Enver bey isminde çok sevdiğimiz ve kendisine büyük bir hürmetle bağlandığımız bir zat vardı. Enver bey bizi Fenerbahçe’ye futbol oynamaya götürürdü. İki takım yapardı. Birisinin ismi Fenerbahçe diğeri ise Saint Joseph olurdu.”Said Selahaddin(Michel, 2002)
Said Selahaddin bey’in hatırasında bahsettiği Enver bey, Fenerbahçe kulüp tüzüğünde yer alan 5 kurucu üyeden biri olan Enver Yetiker’dir[1]. O maçlarda bulunan bir diğer isim olan Nasuhi Esat bey ile Fenerbahçe kurucular listesinde bulunan Mehmet Nasuhi Beyler’de bu toplantılardan bahsetmişler ve Enver Bey’e dikkat çekmişlerdir;
“…iki takım halinde karşı karşıya dizildiğimiz zaman Enver bey ortada yer alırdı. Ve bize, futbolun içtimai faydalarından, takım ruhundan, birbirine yardımın her dinde esas olduğundan, yakın zamanlarda tesanüd (uyum) ihtiyacını şiddetle hissedeceğimizden bahsederek topa ilk vuruşu yaptı. Fenerbahçe Kulübü, memlekette yeni bir devir başlamak üzere iken, gençlerin birbirlerini tutmaları, sevmeleri, kuvvetlenip neşelenmeleri maksadı ile (1907 de değil) 1908 ilk baharında Hoca Enver Bey tarafından kurulmuştur. İlk lokal Mühendis Kamil’in bahçesindeki bahçıvan odasıdır.” Nasuhi Esat (Ferah, 2013)
“1323 senesinde Frerler Mektebi Türkçe muallimi ve elyevm rüsümat müfettişi bulunan Enver Bey, talebe-i kadimesinden beş altı genci bir araya toplayarak bir kulüp tesis etmek arzusunda olduğunu bildirmişti. Bu fikre bütün arkadaşları iştirak ederek akşamları Moda civarında idman yapmaya başlamışlardı. Altı kişilik futbol kulübü olmazsa da Enver Bey ve arkadaşları teşkil ettikleri hey’ete bir isim vermeği unutmamışlar o zaman hiç bir fikr-I siyasiye hamil edilmemesi için Fenerbahçe namını muvaffak bulmuşlardı.” Mehmet Nasuhi(Mehmet, 1913)
Buradaki 3 zat da kuruluş aşamasında Enver bey ve Saint Joseph olgusuna dikkat çekmişler. Fenerbahçe Kulüp Tüzüğünde yer alan Enver Bey dışındaki diğer 4 kurucu üyeden üçü; Hintli lakaplı Asaf Beşpınar, Ziya Songülen ve Ayetullah Beyler yine bu okul öğrencileridirler. Resmi olarak kabul edilen kurucular arasında yer almamasına rağmen kulübün ilk takımında bulunan, daha sonra başkanlık da dahil olmak üzere uzun süreler bir çok kademede kulübe hizmet eden Galip Kulaksızoğlu ile Hasan Bey ve Mustafa Elkatipzade Bey de Fenerbahçe’nin ilk yıllarında kulüpte yer alan diğer St Joseph Koleji öğrencileri arasında yer alırlar.
1. Fenerbahçe – Galatasaraylılar İlişkisi
Bu kişilerden Galip Kulaksızoğlu’na ayrı bir yer vermek gerekiyor. Fenerbahçe’ye geçmeden önce Galatasaray’da top oynayan Fuad Hüsnü, Hasan Basri, Mazhar Arat ve Sinekemani Nuri Bey gibi isimlerin aksine Galip bey Galatasaray Lisesi’nde öğrenim görmüş ardından Saint Joseph lisesine geçip Fenerbahçe’nin kuruluş döneminde yer almıştır. Süreç içerisinde Ali Sami Yen’in, Galip bey’i şehrin Anadolu yakasında da Türk hüviyetli bir futbol takımı kurulması, bu kuruluşta öncülük etmesi için bizzat teşvik ettiği konuşulur olmuştur. Halbuki Ali Sami Bey’in açıklamalarına göre bu yaklaşım doğru değildir. Konu hakkında Ali Sami Bey’in son derece net açıklamaları bulunuyor.
“… Fenerbahçe Kulübü’nün kurulacağını ben şöyle duymuştum. Futbol maçları yaptığımız sıralarda dışarı çıkan topları temiz vuruşlarla ve güzel bir üslupla sahaya iade eden, ince yapılı, terbiyeli ve mahcub bir genç nazar-ı dikkatimi çekti. İsmini sorduğumda Galib olduğunu söyledi. Galatasaray forması ile çalışmasını söylediğim zaman sevinçten gözleri yaşardı. Ancak bir müddet sonra aynı Galib yanıma gelerek , Ali Sami Bey, arkadaşlarım Fenerbahçe isminde bir takım kuracaklar, oraya geçmek istiyorum. Eğer izin vermezseniz başka spor yapayım, futbolu bırakayım dedi. Ben kendisine futbolu bırakmamasını, Fenerbahçe Kulübü’nün kurulmasının Galatasaray için de iyi olacağını söyledim. Bunca ecnebi ve gayrimüslim takımın olduğu yurdumda Fenerbahçe’yi görmek ecnebi memlekette rastlanılan bir dost gibiydi…” (Yüce, Osmanlı Melekleri, 2014)
Yani Ali Sami Yen’in kendi deyimine bakılırsa bırakın Galatasaraylı arkadaşlarının bir kısmını bir rakip kurulması amacıyla yönlendirmesini, böyle bir rakibin kurulacağından bile bir haberdir.
“En eski spor arkadaşımız olan Fenerbahçe Kulübü’nün ilk adımlarında da takımımızda çalışmış olan Galatasaraylılar emek vermiştir. Bizden sonra teşekkül eden bu ilk kulüpte de kendimizin bir katkısını görmek ve ondan bir şeref hissesi almaktan zevk duymaktayız. Fenerbahçe ilk kurulduğunda bizim için yabancı memlekette rastlanmış bir vatandaş gibiydi. Ona manen ve madden ihtiyacımız vardı. Ondan dolayıdır ki Fenerbahçe’yi takviye etmek ve bir rakip yaratmak için bizden ayrılan Fuad Hüsnü, Hamit Hüsnü, Hasan Kamil (Sporel), Galib (Kulaksızoğlu), İsmet (Uluğ), Hikmet (Topuz) gibi arkadaşlarımıza gücenmedik ve onları sevmeye devam ettik. Halbuki ondan sonraki bölünmeler ve ayrılmalar aynı tesiri bırakmadı.” (Yüce, Osmanlı Melekleri, 2014)
Burada diğer bölünmeler ve ayrılmalardan kastedilen Güneşspor bölünmesidir. Her iki paragrafa da bakıldığında Galatasaraylıların, Fenerbahçe’nin ilk yıllarında kuruculuk görevinden ziyade takviye için bu kulübe geçtiğinden bahsediliyor. İlerleyen dönemlerde bu isimlerin bir çoğu başkanlık görevlerini yürütseler bile söylenenler ışığında Fenerbahçe’yi Galatasaraylılar kurdu yerine kuruluşunda emek verdiler söylemi çok yerinde bir anlatım olmuş. Bahsedilen Galatasaraylıların Fenerbahçe kulübüne geçme tarihleri ve zaman içerisinde aldıkları görevler şu şekilde;
- Galib Kulaksızoğlu, FB’ye geçiş: Kuruluş, görevi: futbolcu ve kulüp başkanı (1911)
- Hamit Hüsnü Kayacan, FB’ye geçiş: 1911, görevi: futbolcu ve kulüp başkanı (1913-14)
- Hikmet Topuz (Topuzer), FB’ye geçiş: 1911, görevi: futbolcu ve Fenerbahçe Amblemi Çizeri
- Fuad Hüsnü Kayacan, FB’ye geçiş: 1915, görevi: futbolcu
- Hasan Kamil Sporel, FB’ye geçiş: 1911, görevi: futbolcu ve kulüp başkanı (1960-61)
- İsmet Uluğ, FB’ye geçiş: 1919, görevi: futbolcu ve kulüp başkanı (1962-66)
Görüldüğü gibi Ali Sami Yen’in saydığı isimlerden Galib Bey dışında kalanlarının tamamı, Fenerbahçe’nin ilk yıllarında görev alsalar bile kuruluşunda bulunmadıkları görülüyor. Burada dikkatimizi çeken bir nokta 1911 tarihinin önemi. 1911 yılında Galip Kulaksızoğlu Fenerbahçe Kulübünde başkan olmuş, Galatasaray ise İstanbul Ligi’nde yer almamıştır. Bu nedenle 1911-12 sezonunda İstanbul Liginde sadece 1 Türk takımı yani Fenerbahçe yer almış. Hamit Hüsnü, Hasan Kamil ve Hikmet Topuzer de 1911 yılında Fenerbahçe’ye geçmiştir.
Dikkat çeken başka bir nokta ise Ali Sami Yen’in konuşmasında, Galatasaray’ın ilk takım fotoğrafı olarak kabul edilen resimde, Siyah Çoraplılar takımı forması ile yer alan Sinekemani Nuri (Duyguer) Bey, yine Siyah Çoraplılar kadrosunda bulunan Mazhar (Arat) ve Kadıköy futbol Kulübünden Galatasaray’a oradan da Fenerbahçe’ye transfer olan Dalaklı Hüseyin’den bahsedilmiyor.
- Dalaklı Hüseyin
- Mazhar Arat
- Sinekemani Nuri Duyguer
- Hasan Basri
Dalaklı Hüseyin ve Hasan Basri Türk Futbolu’nun para karşılığı top oynayan ilk oyuncuları arasındalar. (Yüce, Romantik Yürekler, 2016) Bu oyuncuların herhangi bir kulübe aidiyet motivasyonları maddiyat ile alakalı olduğu için söz edilmemiş olmalılar diye düşünüyorum. O zamanlar memleket futbolunda profesyonellik ve para karşılığı oynamak diye bir şey olmasa da el altından ücretler ödeniyor (durumu daha iyi anlamak amacıyla 6 bölümlük mini dizi English Game isimli yapımı izlemenizi tavsiye ederim). Sinekemani Nuri Bey ise sadece ilk takım fotoğrafı ve o fotoğrafın çekildiği günkü ilk maçta yer alıyor. İlerleyen günlerde yer aldığı bir maç kaydını göremedim.

Dikkatimizi çeken bir üçüncü nokta daha var. Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçen oyuncuların çoğunu, ilk futbol çalışmalarına (genelde 1900-1905 yılları arası) Kadıköy civarında başlamış olan gençler oluşturuyor. İlk çalışmalarını Kadıköy’de yapmış olmalarından dolayı bu isimlerin Kadıköy veya civarında oturdukları çıkarımını yapabiliriz diye düşünüyorum. İlave olarak Mekteb-i Sultani’den St Joseph’e geçenleri de Kadıköy’lü gençler arasına ekleyebiliriz. Bu açıdan da 1905-1907 yılları arasında, memleketteki tek Türk takımı hüviyetindeki ekip olan Galatasaray’da yer almak istemek ne kadar doğal ise 1907 yılından sonra aynı hüviyete sahip üstelik kendi semtlerinde kurulmuş bir kulübe geçmek istemeleri hatta 1911 yılında ligdeki tek Türk takımı olan kulübe bu tarihte geçmek istemeleri o kadar doğal. Bu oluşumu koordineli bir ayrılış veya karşı yaka’da bir Türk kulübü kurmak için Galatasaraylı gençlerin bir girişimi olarak değerlendirmek şu bilgiler ile doğru olmayacaktır. Buna benzer bir olay Beşiktaş Kulübü futbol şubesinin faaliyete geçmesi sırasında da yaşanmış. Validçeşme’de oturan iki Galatasaray Lisesi öğrencisi Selahaddin ve Alaaddin Mizanoğlu kardeşler Validçeşme Futbol Kulübünü kurarlar. 1911 (bazı kaynaklara göre 1910) senesinde Beşiktaş ile birleşerek futbol faaliyetlerine Beşiktaş Kulübü çatısı altında devam etmişlerdir. (Alkış, 2008) Yani Galatasaray Lisesi’nde bir çok farklı spor faaliyetine katılmış gençlerin İstanbul’un farklı semtlerinde, farklı spor dalları altında kulüp oluşumlarında yer almaları oldukça karşılaşılabilecek bir durum.
Üstelik söylemlerdeki Galatasaraylı kavramı bize iki farklı durumu anlatıyor olmalıdır. Birincisi ve Galatasaray Lisesi’nde öğrenim görmüş çoğu insanın kabul ettiği durum Galatasaraylı deyince Galatasaray Lisesi öğrencilerinin kastedilmesidir. Bu durumun futbol veya başka bir spor dalıyla alakası yok. Genellikle Galatasaray Lisesi öğrencilerinin Galatasaray Spor Kulübü haricinde bir kulübü desteklemeleri alışılagelmiş bir durum olmasa da bunun aksini gösteren örnekler de vardır. Fenerbahçe’nin kuruluş yılları emektarlarından ibn-ür Refik Ahmet Nuri (Sekizinci) Bey bu duruma çok iyi bir örnek. 1874 yılı doğumlu olan Refik Bey Galatasaray Lisesi’nden mezun olduğunda henüz iki kulübün de kurulmasına yıllar vardı. Mezuniyetinden yıllar sonra da Fenerbahçe Kulübü’nün kuruluşu içerisinde bulundu. Bu açıdan bakacak olur isek Refik Bey Galatasaraylıdır ama Galatasaray Spor Kulüplü hiçbir zaman olmamıştır.
İkinci kavram ise tamamen ilk duyduğumuzda anladığımız şekliyle olduğu gibidir. Galatasaraylı deyince bu kulübe emek vermiş (sporcu, çalışan, yönetici vb) ile kulübün taraftarlarından bahsedilmek istenmesidir.
Ayrıca şunu da unutmamak gerekir. O zamanki koşullarda kulüpçülük motivasyon kaynağı bugünkü gibi kendi aralarında birbirlerini yenmek üzerine değil (Zaten hepi topu bir tek kulüp var o da henüz iki sene önce kurulmuş), hem Siyah Çoraplılar hem de Galatasaray’da olduğu gibi başta Rum ve İngilizler olmak üzere gayrimüslim takımlara karşı başarı kazanmaktır. Reşad Danyal’ın gerçekleştirdikleri yegane maç öncesi futbolcu arkadaşları ile konuşması ve Ali Sami Yen’in Galatasaray Kulübü kuruluşundaki amacı dile getirmesi bu motivasyonu belgeler niteliktedir.
“Çocuklar, siz artık piştiniz. Rumlarla bir maç yapacağız. Göreyim size.” Reşad Danyal (Yüce, Osmanlı Melekleri, 2014)
“Amacımız; bir renge ve isme sahip olmak, İngilizler gibi toplu şekilde oynayabilmek ve Türk olmayan takımları yenmektir.” Ali Sami Yen
2. Fenerbahçe – Siyah Çoraplılar İlişkisi
Siyah çoraplılar hakkında aslında biri diğerine ufak bir ekleme yapılmış iki ana çıkış bilgisi var elimizde. Biri bu takımın, “ilk Türk futbol takımı” olduğu diğeri ise “1899 yılında kurulan bu ilk Türk takımının Fenerbahçe Spor Kulübü’nün gayri resmi kuruluşu” olduğu bilgisidir. İkinci bilginin gayri resmi bir tarih vermesine karşın Fenerbahçe Spor Kulübü’nün resmi beyanı olduğundan dolayı bu bilgi üzerinden ilerlemek doğru olacaktır. Fenerbahçe Kulübü resmi web sayfasındaki metin şu şekilde;
“Black Stockings FC ismi altında 1899 yılındaki bu ilk girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin genelde aynı kişiler olacağıydı.”(Fenerbahçe SK Resmi Web Sayfası, 2021)

Yukarıdaki metinde kulübün 100 seneyi aşkın tarihi ile ilgili tarihin sıfır noktası hakkında gerçekleştirilen bir açıklama bulunuyor. Bu açıklama muhakkak ki su götürmez kesinliğe sahip belgelere dayanarak yapılmıştır. Buna rağmen “…gençlerin genelde aynı kişiler olacağıydı” ibaresi dışında bu kişilerin kimler olduğunu işaret etmemek tercih edilmiş. O nedenle ne kadar istesek bile bu açıklama tabanıyla bir araştırma yapamıyoruz. Çünkü Siyah Çoraplılar’ın da Fenerbahçelilerinde kimler oldukları zaten belli ve bunlar gördüğümüz kadarıyla genel olarak aynı kişiler değiller. Eğer belirtilmiş olsaydı bu bilginin doğruluğunu göstermek adına bir tarama yapılabilirdi.
Tarihçi Rüştü Dağlaroğlu’da kulübün kuruluş tarihinin 1899 olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyor. Dağlaroğlu, kaleme aldığı “1907-1987 Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihi”[2] isimli eserinde konuya şu şekilde değiniyor;
Fenerbahçe’yi 1907’de sürekli olarak faaliyete sokan Ziya, Ayetullah ve Necip adlı Moda’lı gençler, bu girişimlerinde gene aynı semtten ağabeylerinin 1899 ve 1902 yıllarında yaptıkları ve monarşi rejimi baskın ve sürgünleri nedenleriyle, yaşatamadıkları bir Türk futbol kulübü kurup yaşatmak amacını gütmüyorlar mı idi?…İşte; 1899 daki ilk girişimin öncülüğünü yapanlarla, Kadıköy Futbol Kulübü ve Fenerbahçe Futbol Kulübü adları altındaki girişimlerde bulunanlar da, gene aynı yörenin aynı ideali taşıyan ve sürdüren gençlerden başkaları değildi. Üç girişimde de amaç, toplum ve çevre aynıdır. O halde, Fenerbahçe’nin gerçek kuruluş yılı da 1899 dur. O yıl kurulmuş, ancak engelleyici rejim nedeniyle, üstüste 2 kez kapatılıp dağıtılmış ve sürekli faaliyete 1907 de geçebilmiştir.(Dağlaroğlu, 1987)
Rüştü Dağlaroğlu’nun bu paragrafına göre Fenerbahçe’yi kuranlar ile önceki iki girişimi gerçekleştirenler zaten aynı kişiler değiller. Yine de farklı isimler olsa dahi aynı semtte ve aynı amaç ile gerçekleştirildiğinden ötürü bu eylemin Fenerbahçe’ye mal edilmesi gerekliliğini öne sürüyor.
2.1. Siyah Çoraplılar Kuruluş Tarihi (1901)
Siyah Çoraplılar kuruluş tarihine gelecek olur isek kulübün kurucusu ve fikir sahibi Fuad Hüsnü Kayacan’a göre kuruluş tarihi 1317 yılı olarak veriliyor.[3]
“…317 sonbaharında Black Stocking futbol Kulübü nam-I tahtında sırf Türk fasılından mürekkeb bir kulüp teşkil olundu.” (Yüce, Osmanlı Melekleri, 2014)
317 senesi Rumi 1317 senesini işaret ediyor. Fuad Hüsnü Bey’in gösterdiği sonbaharı miladi takvime çevirdiğimizde tam tarihin 1901 olduğunu görüyoruz. Buradaki 2 senelik farka Miladi takvim çevrimi sebep olmuş olamaz. Bunun yanında Hicri-Miladi takvim çevrimi yapınca hicri 1317 sonbaharı tam da 1899 yılına denk geliyor. Gelgelelim miladi 1870 yılından itibaren hicri takvim ile rumi takvim’in birlikte kullanımı sonlanmış ve tamamen rumi takvime geçilmiştir. Bu da demek oluyor ki Fuad Hüsnü’nün doğumundan yıllar önce hicri takvim kullanımı bırakılmış. Yani Fuad Hüsnü’nün söylediği tarih Rumi takvime göredir. Açıklamadaki 1899 yılı tarihlenirken rumi takvimden miladı takvime çevirmek yerine hicri takvimden miladi takvime çevrildiyse hata yapılmış.

Fuad Hüsnü Bey’in anılarından kulübün ilk ve tek maçını kuruluşundan yaklaşık iki ay kadar sonra gerçekleştirdiğini görüyoruz. Farklı söyleşilerde Eylül ve Ekim aylarına işaret ederken kayıtlarda bu maçın 8 kasım 1901’de yapıldığı geçer. (Yüce, Osmanlı Melekleri, 2014) Kurucu Reşad Danyal’ın hemen maçtan sonra yakalanması ve daha sonra sürgün edilmek suretiyle İstanbul’dan uzaklaştırılması buna rağmen miladi 1900 yılında İstanbul’da gerçekleşen kürek yarışlarına katılmış olması kuruluş yılının 1899 değil de 1901 senesi olması gerektiği ile örtüşüyor. Siyah Çoraplılar takımı erkanı şu şekilde sıralanıyor; (Yüce, Osmanlı Melekleri, 2014)
- Reşad Danyal – Başkan
- Mehmet Ali Bey – Umumi Kaptan
- Fuad Hüsnü – Kaptan Muavini
- Sinekemani Nuri Bey
- Fahri Bey
- Nureddin Bey
- Hafız Mehmed
- Hafız Mustafa
- Emcet
- Hüseyin
- Mazhar (Arat)
- Şevki
- Hasan Basri
Bu ilk Türk takımında yer alan oyunculardan Fuad Hüsnü, Dalaklı Hüseyin ve Hasan Basri 1902 yılında İngiliz James La Fontaine[4] başkanlığında kurulan ve ağırlığı Rum gençlerinin oluşturduğu Kadıköy[5] takımında top oynamaya başlıyorlar. Üç oyuncu da kısa bir süre sonra yeni kurulan Galatasaray’a geçecekler. Dalaklı Hüseyin, kuruluş yılında Fenerbahçe’ye geçse de ilk yıllarında sportif başarı yakalayamayacak olan takımda kısa bir süre kalıp ayrılıyor. Fuad Hüsnü’nün Fenerbahçe’ye gelişi ise 1915 yılı.
“Daha önceleri Moda ve Kadıköy kulüplerinde oynama durumunda kalmış tek tük Türk, birer birer Galatasaray’a katıldı. (…) Hasan, Hüseyin ve Mazhar daha ilk maçında Galatasaray’da yer aldı.”(Ünaydın, 1957)
3. Fenerbahçe- Kadıköylüler İlişkisi
Kadıköy Futbol Kulübü’ne ise ayrı bir parantez açmak gerekiyor. 1899 yılında kurulduğuna dair hatıralar olsa da James La Fontaine ve Yani Vasilladis tarafından 1902 yılında kurulduğu kabul edilir. Kulüp üyelerinin ve oyuncularının çoğunluğunu Rumların oluşturması sebebiyle bir rum kulübü olarak anılır. (Yüce, Osmanlı Melekleri, 2014) Dalaklı Hüseyin, Hasan Basri ve Fuad Hüsnü’nün Kadıköy Futbol Kulübünde futbol oynadıktan sonra evvela Galatasaray ardından da Fenerbahçe takımlarında yer aldığından bahsetmiştik. Bu oyunculara ilave olarak Horace Armitage de Kadıköy Futbol Kulübü ardından Galatasaray’a geçen bir başka oyuncu. 1909 senesinde ise Kadıköy ile Fenerbahçe takımları arasında bir birleşme gerçekleşiyor. 1909-1910 sezonu için Fenerbahçe’nin İstanbul Ligi’ne katlım başvurusu maçların başlamasının ardından kabul ediliyor. Başlarda kadro kurmakta zorlanan Fenerbahçe, o dönemlerde zayıflayan Kadıköy Futbol Kulübü’nün yalnızca o sezon için birleşme talebini kurulacak yeni ekibin adının Fenerbahçe olarak kalması şartıyla uygun görüyor. Strugglers ile Galatasaray maçları için Kadıköy takviyeli Fenerbahçe takımı maçlara çıkıyor. (Yüce, Osmanlı Melekleri, 2014) Bu birleşme sadece 2 maç sürüyor ve ardından iki kulüp bir sonraki sezon yine ayrı ayrı mücadele ediyorlar.[6] Bu birleşme nedeniyle Fenerbahçe formasını giyen Kadıköylü futbolculardan ötürü kuruluş tarihine bir atıf yapılmışsa bu yaklaşım hatalı bir bakış açısı olacaktır.

4. Fenerbahçe Kulübü Resmi Evrakları’na Göre;
Şimdiye kadar baktığımız kaynaklarda kişilerin hatıraları ve söyleşilerde dile getirdikleri önemli yer tutuyor. Bu durum da bazı noktaları ister istemez yoruma açık bir hale sokuyor. Üstelik aynı kişilerin farklı zamanlarda kendi söyledikleri ile çelişkili bilgiler aktarabilmesi de cabası. Bugün, birinci elden çıkmış olan bazı kayıtlara ulaşma imkanımız var. Fenerbahçe tarihini inceleyen bir topluluk tarafından kurulmuş olan fenerbahcetarihi.org isimli web sayfasında çok kıymetli olan 3 farklı belge yayınlanmış durumda.
Fenerbahçe kulübü müzesinde yer alan 1923 tarihli “Kulüp Nizamnamesi” isimli belge içerisinde “Kulüp Müsessisleri’nin (Kurucuları’nın) Kıdem Sırasıyla İsim ve Hüviyetleri” başlıklı bir bölüm ve 30 kişilik bir liste yer almakta. (Galip, 2020) Bu listenin orijinal haline ulaşabiliyor olmamız evrağı konu hakkındaki en kıymetli kaynak durumuna getirdiğini düşünüyorum. Benzer bir liste Rüştü Dağlaroğlu’nun kitabında da yer alıyor. Kitapta, 1922 yılında hazırlandığı söz edilen yeni tüzükte yer alan “Kulübü tahsis (kuran) ve ihya (yaşatanlar) edenler” açıklaması ile verilmiş “Müessesan Heyeti”[7] listesi de yine 30 kişiden oluşmuş. Bu iki listenin 20 üyesi aynı olmak ile birlikte bir listede olup diğerinde olmayan 10’ar kişilik bir farklılık bulunuyor. Örneğin Fenerbahçe’nin bugünkü tüzüğünde yer alan kurucularından Ayetullah bey, Necip (Okaner) bey ve Asaf (Hintli) Bey ilk listede yer almıyorlar. Bu üyelerin yer aldığı Rüştü Dağlaroğlu listesinde ise Galip Kulaksızoğlu, kıdem olarak Asaf Bey’in üzerinde gözüküyor (Galip Bey her iki listede de kıdem sırası olarak ilk 5 isim arasında olmasına rağmen güncel tüzükte kurucular arasında yer almıyor). Listelerdeki bu tutarsızlığın bir çok nedeni olabilir. Listeler aslında o günkü güncel isimleri listeliyor olabilirler. O nedenle bir şekilde (sürgün, tayin, özel nedenler vb) İstanbul’dan veya kulüpten uzak kalan isimler çıkarılmış veya aynı şekilde döndükleri için geri eklenmiş olabilir. Kuruluşta yer almasına rağmen belirli ihtilaflar nedeniyle güncel listelerden çıkarılanlar olabilir. Başta kurucu olarak yazılmasalar da ilerleyen dönemlerde yaptığı katkılar tekrar gözden geçirilip bu listede yer almasına hakkı olduğu düşünülen üyeler olabilir. Daha bir çok neden bu listelerin farklılığına sebep olmuş olabilir. Sonuçta Fenerbahçe’nin 1932 yılında kulüp binasında çıkmış olan yangından ötürü bir çok tarihi belgenin yok olmasından ötürü konu hakkında tüm kaynaklar son derece nadir ve önemli durumdalar. Bu nedenle karışıklığa yer vermemek adına iki listeyi birleştirip 40 kişi üzerinden değerlendirme yapmamızın yerinde olacağını düşünüyorum. Bu 40 kişilik listeden Fenerbahçe’ye katılmadan önce Galatasaray, Kadıköy veya Siyah Çoraplılar kulüplerinin bir veya daha fazlasında yer almış olan 6 isim var. Yani Fenerbahçe’nin kuruluşunu yine Fenerbahçe’nin resmi evraklarına dayanarak 1907 yılından önce kurulmuş bir kulüp ile ilişkilendirecek isek bu isimlere bakmamız gerekecek. İsimlerin ortak özellikleri ise hepsinin Galatasaray’da oynamış olmalarıdır. Kadıköy veya Siyah Çoraplılarda yer alan sadece 1 isim var. Bu isim sırasıyla Siyah Çoraplılar, Kadıköy, Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin tamamında oynamış olan Fuad Hüsnü Kayacan.
- Galip Kulaksızoğlu; 2 Listede de var (Galatasaray)
- Fuad Hüsnü Kayacan; 2 listede de var (Galatasaray-29 sicil numaralı üye, Kadıköy, Siyah Çoraplılar-Kurucu)
- Hamit Hüsnü; 2 listede de var(Galatasaray)
- Hasan Kamil Sporel; İlk listede var (Galatasaray)
- İsmet Uluğ; İlk listede var (Galatasaray)
- Hikmet Topuzer; 2 listede de var (Galatasaray)
5. Sonuç
Tüm bu kaynaklardan topladığımız bilgileri özetleyecek olursak;
a) Güncel Fenerbahçe Spor Kulübü Tüzüğü’nde yer alan 5 kurucunun 4’ü Saint Joseph Koleji kökenli. Bu isimlerin hiç birisi Kadıköy, Galatasaray veya Siyah Çoraplılar kulüplerinden birinde yer almamış.
b) Siyah Çoraplılar veya Kadıköy Kulüplerinden en az birinde yer almış ve ardından Fenerbahçe’de oynamış olan 5 futbolcunun tamamı Fenerbahçe’den önce Galatasaray’da futbol oynamış ve buradan Fenerbahçe’ye geçmişler.
c) Fenerbahçe’nin kurucuları listelerinin ikisinden herhangi birinde yer alan ve daha önce Kadıköy veya Siyah Çoraplılar kulüplerinden herhangi birinde oynayan tek isim Fuad Hüsnü Kayacan’dır. (Her ikisinde de oynamış) Diğer 4 sporcuya kurucular listesinde yer verilmemiş. Fuad Hüsnü ise aynı zamanda Siyah Çoraplılar’ın kurucusu ve Galatasaray Spor Kulübü 29 sicil numaralı üyesidir. 1915 yılında Fenerbahçe’ye katılmıştır. 1956 yılında Galatasaray Spor Kulübü tarafından hizmetlerinden ötürü madalya ile onurlandırılmıştır. Yukarıdaki listelerin her ikisinde de yer alır.
d) Buna karşın daha önce Siyah Çoraplılar veya Kadıköy kulüplerinin herhangi birinde oynamamış ve doğrudan Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçmiş 5 oyuncu Fenerbahçe’nin kurucular listelerinin en az birinde yer alıyor.
[1] Fenerbahçe Spor Kulübü Resmi web sayfası http://www.fenerbahce.org üzerinde 2000 yılında yayınlanan kulüp tüzüğünde Enver Yetkiner olarak geçen kişi ile aynıdır.
[2] Kitabın ilk versiyonu yine yazar tarafından “1907-1957 Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihi” ismiyle 1957 yılında yayınlanmıştır.
[3] Fuad Hüsnü Kayacan: İlk Türk futbol kulübü Siyah Çoraplılar’ın kurucusu ve oyuncusudur. Aynı zamanda bir futbol karşılaşmasında gol atmış ilk Türk futbolcudur. Siyah Çoraplılar kapatıldıktan sonra önce “Bobby” takma adı ile Kadıköy ardından da sırasıyla Galatasaray ve Fenerbahçe’de top oynamıştır. Galatasaray Spor Kulübünde 29 sicil numarasıyla Divan Kurulu üyesidir.
[4] Erken dönem İzmir ve İstanbul futbolu gelişiminde, futbol’un bu topraklarda yaygınlaşmasında etkin rol almış, organizasyonların devam etmesinde büyük pay sahibi olan spor adamıdır.
[5] Kadıköy Futbol Kulübü 1912 yılına kadar faaliyetlerine devam ediyor. 1905/06 ve 1906/07 sezonların İstanbul Ligi şampiyonu oluyorlar. 1908 senesinde kısa bir süre Fenerbahçe ile birleşip ardından ayrılıyorlar.
[6] 1909-1910 sezonuna Fenerbahçe katıldıktan sonra fikstürlerde hem Fenerbahçe hem de Kadıköy isimleri geçse bile birleşme sonrası Kadıköy Futbol Kulübünün fikstürde tarihlenmiş maçlarına Fenerbahçe çıkıyor ve fikstürdeki Kadıköy isimleri çizilerek Fenerbahçe olarak düzeltiliyor.
[7] Kurucular heyeti
Kaynakça
Alkış, A. S. (2008). Yedi Kandilli Avize (s. 47). içinde İstanbul: Yarımada Yayıncılık.
Dağlaroğlu, R. (1987). 1907-1987 Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihi. 10 30, 2021 tarihinde Fenerleaks: https://fenerleaks.wordpress.com/2012/04/09/1907-1987-fenerbahce-spor-kulubu-tarihi-1/ adresinden alındı
Fenerbahçe SK Resmi Web Sayfası. (2021). 10 19, 2021 tarihinde http://www.fenerbahce.org: https://www.fenerbahce.org/kulup/tarihce adresinden alındı
Ferah, A. (2013). Gol Sesi (s. 89). içinde İstanbul: Favori Yayınları.
Galip. (2020, Mayıs 16). Fenerbah.e’yi Kimler Kurdu, Kimler İhya Etti. 10 29, 2021 tarihinde fenerbahcetarihi.org: https://fenerbahcetarihi.org/2020/05/fenerbahceyi-kimler-kurdu-kimler-ihya-etti/ adresinden alındı
Galip. (2020, Mart 31). Tarihteki İlk Fenerbahçe Fotoğrafı. 11 23, 2021 tarihinde fenerbahcetarihi.org: https://fenerbahcetarihi.org/2020/03/fenerbahce-tarihinin-ilk-fotografi/ adresinden alındı
Kenaroğlu, B. (2020, Mayıs 16). Fenerbahçe’nin Tescil Belgesi. 10 28, 2021 tarihinde fenerbahcetarihi.org: https://fenerbahcetarihi.org/2020/05/fenerbahcenin-tescil-belgesi/ adresinden alındı
Mehmet, N. (1913, Haziran 15). Fenerbahçe Spor Kulübü Tarihçesi. İdman(3).
Michel, F. A. (2002). St. Joseph’in Öyküsü, 1870-1923 (Cilt 2). İstanbul: Saint Joseph Eğitim Vakfı yayınları.
Saint-Joseph Lisesi. (2021). Tanıtım. 11 9, 2021 tarihinde Saint Joseph Lisesi Resmi Web Sayfası: https://www.sj.k12.tr/images/stories/dokumanlar/tanitim/tanitim-sj-tr.pdf adresinden alındı
Şabanoğlu, M. (2018). Kuruluş: Mekteb-i Sultani’den Galatasaray Spor Kulübü’ne Türkiye’de Futbol’un Erken Çağı (1904-1907). içinde İstanbul: Vakıfbank Kültür Yayınları.
Ünaydın, R. E. (1957). Galatasaray’a dışarıdan gelenler. İ. Çalışlar (Dü.) içinde, Galatasaray ve Futbol (s. 104). İstanbul: Ka Kitap (2014).
Yüce, M. (2014). Osmanlı Melekleri (s. 107, 108,150, 179-180). içinde İstanbul: İletişim Yayıncılık.
Yüce, M. (2014). Osmanlı Melekleri (s. 106,107, 108, 124-125, 150, 179-180, 207-208). içinde İstanbul: İletişim Yayıncılık.
Yüce, M. (2016). Romantik Yürekler (s. 25). içinde İstanbul: İletişim Yayıncılık.